25 Mayıs 2017 Perşembe

Senin Seçtiğin Gözyaşı



Hiç bırakıp gitmek istedin mi? Şimdiye kadar biriktirdiğiniz her şeyi; insanları, acıları, hayal kırıklıklarını… Mutlu mutsuz ne varsa hepsini koyup çuvala ağzını da sıkıca bağlayıp atıp kocaman boş bir arazinin ortasına koşarak uzaklaşmak istedin mi? Seni hiç tanımayan kişilerin içinde yeni bir hayat kurmayı düşledin mi?

Zor ama işte... Korkuyorsun, cesaret edemiyorsun. Gittiğin yerde daha kötüsüyle karşılaşma ihtimalini düşünüp vazgeçiyorsun. Ne olursa olsun bırakamayacağım insanlar var diyorsun, bilmediğim bir yerde nasıl yaşam süreceğim diyorsun, aynı şeyleri baştan yaşarsam bu sefer dayanamam diyorsun, diyorsun da diyorsun işte kardeşim. Kısaca alışkanlıklar bırakmıyor paçanı, sen de konumunu bırakıp gidemiyorsun. Alışmak öldürüyor, fark etmiyorsun. Diyorsun ki senden başka kimse mi üzülmedi bu hayatta? Kimse gözyaşı dökmedi mi? Sonra da mutlu olduğun, eğlendiğin, güldüğün anları düşünüyorsun. Bunları hiç biri, içinde koca bir öküz gibi dolaşıp duran gitme isteğini bastıramıyor ama. Kandırıyorsun kendini o kadar, hem de defalarca. Neden mi? Dedim ya korkuyorsun çünkü çok korkuyorsun. Kafanda milyonlarca kötü senaryo dolaşıyor. Ama hep kötü dolaşıyor işte. Bilmiyorsun ki bir kere kalkıp gitsen, şöyle yanına en sevdiğin üç beş mısrayı alsan, birkaç tane kitap atsan valizine, yürümekten ayağını acıtmayacak bir tane ayakkabı, bir de bol bol su alsan yanına güzel olacak hayat, çok güzel olacak.

Evet, zor demiştim. Hiçbir yenilik kolay olmaz ki zaten. Ama bir kere kalkıp yola çıksan, gittiğin yeri beğenmezsen, bu sefer kalkıp başka yere gitmen çok daha kolay olacak. Daha önce yapmış olacaksın aynısını değil mi? Nasıl yapılacağını bileceksin bir kere. Mutsuz olursan gittiğin yerde, en azından senin seçtiğin şehirde mutsuz olacaksın ve gülersen ağız dolusu, bu tamamen senin başarın olacak. 

Bir valize, üç beş de mısraya bakar tüm bunlar. Hee, bir de biraz cesarete… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder