9 Mayıs 2017 Salı

29.04.2015


Boş, bomboş hissetmek. İçinden bir şeylerin kopup gittiğini fark etmek. Her saniye daha çok kaybetmek. Sahra’yı geçmeye çalışır gibi susuz, ayakları yara bere içinde, başında akbabalar uçuşmaya başlamış…



Kendine verdiği sözleri bile tutamayan, acınası, aciz, korkak, benliğini yitirmiş varlık. Ne ara bu hale geldiğini bile fark edemeden yuvarlanıp yerlere yapışmış. Binlerce kez hayal kurup yüz binlerce kez bu hayalleri parçalamış kişilik. Kurtulmaya çalışırken daha çok batmış, dibe çekilmiş…

Her ne olursa olsun vazgeçmemeyi, pes etmemeyi öğrenmiş benlik. Milyonlarca kez daha parçalanacağını bilse de hayaller kurmaya devam eden ben. Ruhum susuzluktan kavruluyor. Kaybediyorum, kayboluyorum ama ayakta durmaya çalışmaktan da vazgeçmiyorum. Dimdik durmaya devam edip baştan bir hayat yazmak için hala vaktim var biliyorum, inanıyorum, çoğu zaman korkuyorum, yılmıyorum. Elimde kalan tek şey ben olmanın verdiği haz. Akbabaları taşlayıp dizlerimin üzerinde sürünüyorum ama ilerlemekten vazgeçmiyorum .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder