31 Mayıs 2017 Çarşamba

En Uzun Arkadaşa



Hiç, bir erkek yanınızda gözyaşlarını tutmaya çalışmak zorunda hissetmeden, içinden geldiği gibi ağladı mı ve siz sırf o karşınızda çaresizce ağlıyor diye onunla ağladınız mı? O an hem yürek burkucudur hem de gurur vericidir. Bir insanın sizin yanınızda çekinmeden ağlaya bilmesinin verdiği gurur duygusu hüznünüze karışır, boyunuza sarılır…


Geçenlerde uzun süredir konuşmadığım bir arkadaşımla konuştum. En son ne zaman konuştuk, görüştük hatırlamıyordum bile. Yine de bir mesaj sanki araya o kadar zaman sokmamışız gibi konuşmaya başlamamıza neden oldu. Onun anlatmaya ihtiyacı vardı, benim de onu dinlemeye. Benim gülmeye ihtiyacım vardı, onun da güldürmeye.

Gerçek dostluk zaman aşımına uğramaz çünkü, onunla öğrendim. On yılda geçse bir mesajla kaldığımız yerden aynı samimiyetle devam edebiliriz, o kilometrelerce ötedeyken fark ettim.

“Gerçek dost olduğunu nereden biliyorsun, ya sadece ihtiyacı olduğu için sana gelmiş olmasın?” diye sormayın. Biliyorum işte. Birinin zor zamanında size ihtiyaç duyması kötü bir şey mi? Ben de üzüldüğümü hissettiğimde onu yanımda arıyorum. Yanımda olsa tuhaf hareketlerle güldürse beni, alnıma parmağıyla vurup bir şeyler söylese diyorum, diyorum ama olamıyor, özlüyorum.

Şu an arasa beni, koş midyeci abiden iki yaratık gömelim dese koşa koşa giderim, biliyorum. Ben arasam, insanları sollayarak kocaman adımlarıyla bir anda yanımda belirir, biliyorum.

Çok az kişiye gerçekten güvenirsiniz bu hayatta. Biz birbirimize güvendik. Aynı çataldan patatesli börek yedik, aynı şişeden su içtik, aynı şeye ağlayıp aynı şeye güldük. Hearthstone bağımlısı olmama sebep oldu, internet cafede zombi öldürttü. Her sene artarak çoğalan muhabbetle dört sene geçirdik birlikte. Şimdi, ayrı geçirdiğimiz bu beşinci senede, hayallerini tutmaya çalışmak için gittiği Trabzon’da, odasında oturup bunu okuyacak, biliyorum. LOL’ ü en kısa sürede indireceğim, söz veriyorum.

Bunları neden yazıyor bu kız diye sordunuz gibi oldu sanki. Sormadıysanız bile yine de söyleyeyim: benim için ne kadar önemli olduğunu bildiği burada “Beni de yaz!” dedi. Ben de biraz geçte olsa, bu kısa yazıyla onu anlatmaya çalıştım size. Çünkü o anlatılmaya en layık insanlardan biri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder