Acı çekmenin, üzülmenin bana bir
şeyler yazdırdığını düşünürdüm ama şuanda acı çeken mutsuz biri değilim,
yazıyorum. Mutlu da sayılamam gerçi. Boşum artık. Bomboşum… Hiçbir şey
hissetmiyorum. Hiçbir şeye odaklanamıyorum. Boğazıma takılmış bir kılçık, boğuluyorum.
Ne konuşabiliyorum ne susmak istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlıyorum,
rahatlayamıyorum. Duygularım kör düğüm olmuş, çözemiyorum. Ve kimse göremiyor
beni, kimse dokunmuyor, kimse yardım etmiyor. Çığlıklar atıyorum halbuki, fark
edemeyecek kadar uzaktaki insanlara demek ki.
Sanki, sanki tel örmüşüm beynimin
etrafına çalışırsa yakacağım canını ya da sırça bir fanusa koymuşum ciğerlerimi
nefes alırsa kıracağım ve elimde kızmış bir demirle beklemişim kalbimin
başında, atarsa eğer, severse eğer birini ya da severlerse onu, yakacağım. Bu
işkenceyi başkası yapsa karşı koyacağım ama ben kendime yapınca ses çıkartmıyor
ellerim. Savaşamıyorum kararmış ruhumla, savaşamıyorum pörsümeye başlamış
varlığımla. Kaldıramıyorum düştüğü çölden benliğimi, kurtaramıyorum ayaklarımı
kumdan. Tüm bunların yerine yakınmakla yetiniyorum bu aralar. Sanki yeterince
isyan edersem olduğum şekle, kendiliğinden düzelirmiş gibi. Artık kendimi eski
halime döndürmeye çalışmakla uğraşacak enerjim kalmamış gibi. Yeni bir ben
yaratmaya da malzeme bulamıyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder