11 Kasım 2017 Cumartesi

Müptezeller - Emrah Serbes


… ne kadar yitik, umutsuz ve unutulmuş olduğunuz fark etmez, hayatınızın hangi döneminde olduğunuz da fark etmez, hepsi geçer, hepsi biter, hepsinin kafası siktirip gider, karanlığın kalbiyse her zaman orada kalır, atmaya devam eder, duyması gerekenler için.

*

Emrah Serbes, uzun zamandır okumak istediğim yazarlardan biriydi, bu kitap da okumak istediğim ilk kitabıydı. Almış olmama rağmen kitaplığımda beni bekledi bir süre, sonra Emrah Serbes trafik kazası yüzünden içeri girince tam zamanı dedim, şimdi okumalı kitabı, bunun için bekliyormuşum sanki.

**

Bu ülkede ölmek sıradan bir şakadır.

Olayların en başında, bir otelde anlatmaya başlıyor Bakır hikayeyi. Kitap da ara ara göreceğimiz arkadaşı İsmail yüzünden, biraz da köpekler ve şefleri yüzünden, ayrıldığı otelle başlasa da hayatını anlatmaya, oradan çok uzaklarda bitiyor hikaye. Kahramanımız asla bir yerde çok uzun süre kalamıyor, tutunamıyor hiçbir şehre. Arada babası ölüyor, içiyor, uyuşturucu kullanıyor, hapse giriyor, çıkıyor ama bir yerde temelli kalamıyor, bir işi uzun süre yapamıyor. Bir ara yazmayı deniyor, olmuyor. Ölmüyor ama ölmekten bin beter oluyor. En kötüsü de Bakır, kafamızı biraz dışarı çıkarsak, şöyle sokakta biraz dikkatli dolaşsak tanışabileceğimiz biri. Emrah Serbes, toplumu dibinden bir karakterle anlatıyor bize bizi. Yüzümüze titreyen elleriyle vuruyor Bakır, deliliğini, delirişini gözümüze sokuyor.

***

En çöpsüz denizlerin martıları da böyle ağlar, sadece çocukken inanılan yalanlar da böyle kanatır, mermiler de böyle deler geçer yüreği.

Kitabın anlattığı şey beni içine çekmedi desem yalan olur, ama arada sıkıldığım yerler de oldu onu da söylemeliyim. Emrah Serbes’in tarzı gerçekten farklı: Öyle bir anlatışı var ki sanki sokaktaki birini almışım karşıma onunla konuşuyorum. Ama bunu demek değil ki basit bir dili var. Cümleler yeri geldi mi büyülemeyi biliyor sizi. Kitabın içinde küfür bolca var bu da bir gerçek, bizim günlük hayatımızda da bolca olduğu gibi.

Emrah Serbes’in gözünden toplumu görmek güzel bir deneyimdi benim için. Müptezeller de onun okuyacağım son kitabı olmayacak büyük ihtimalle…


Fakat bizim için hiçbir yere gitmiyordu yollar. Adım atsak karanlıktı. Adım atsak boşluktu. Bizim için kartondandı sanki dünya, adım atsak elimizde buruşup kalacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder