05.08.2017
Sevgili Panda;
İnsanlar bana kara olduğumu söylüyor. Farkındayım Panda,
biraz kararmışım. Mesela Panda, en sevdiğim kitaplar, sonu kötü bitenlerdir.
Hayatta mutlu son olduğuna inancım tükendi çünkü benim. En sevdiğim mevsim de
sonbahardır, hüznün mevsimi. En sevdiğim rengin mavi olmasına karşın geceyi
gündüzden daha çok severim ben. Görmesem de maviyi, orada olduğunu bilirim,
hissederim. Seni de çok severim Panda. Senin de dışında siyahlık var ama için
güneşin doğuşu gibi göz alıcı bilirim. Benim içimse, seninki kadar aydınlık
olmasa da ışıklı onu da bilirim. Nereden mi bilirim diye soruyorsun Panda?
Mesela ben, ben kimsenin ağlamasıyla mutlu olmadım Panda. Kimsenin canını
bilerek yakmadım, kimse benim yüzümden ağlasın istemedim Panda. Belki sokak
çocuğu gördüğümde kafamı çevirdim ama gözlerim dolmasın diye çevirdim Panda.
Bir de ben Panda, bir çocuğa hediye olarak oyuncak silah alınmasına hep kızdım.
Sevdim Panda, göstermedim, söyleyemedim ama sevdim. Özledim
ama sustum. Ben kötü değilim, değil mi Panda? Belki dıştan biraz kararmış
gözükebilirim insanlara ama içimi iyi tutmak için çok çabaladım. Onların açtıkları yaralar, kansere dönüşmeden,
üstlerine kabuk tutturtmak için çok çalıştım. Üzülmene gerek yok Panda.
Acımıyorlar artık o kadar ama galiba o kabuklar yaptı benim dışımı kara.
Seni seviyorum Panda. Beni anlamasan da seninle konuşmayı
seviyorum. En çok da anlamadığın için seviyorum çünkü o zaman istediğim kadar
çok sevdiğimi söyleyebiliyorum. Ben böyleyim Panda, uzağım insanlara. Olan
biten her şeyi kendi kendime yaşıyorum. Kimse dokunup da hissetmesin diye o
kabuk tutmuş yaraları, böyleyim. Zor olup olmadığını mı merak ediyorsun? Oluyor
elbet Panda. Bazen birine sarılmayı istiyorum, açıyorum kollarımı, sonra, sonra
vazgeçip indiriyorum Panda. Hâlbuki ne çok ihtiyacım var sarılmaya bir bilsen
Panda. Bak sana da sarılamıyorum ki, uzaktasın sen de Panda.
Hadi Panda, artık gitmem lazım. Beni seninle konuşurken
görmeden birileri gitmem lazım. Seninle konuşurken takmadığım kaba maskemi
takıyorum, bakma sen, görme o maskeyi. Hoşçakal Panda. Tekrar ne zaman
gelebilirim bilmiyorum. Sana sırtı dönük durmayı da sevmiyorum. Koşarım ben şimdi
Panda, hoşçakal…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder