4 Ocak 2018 Perşembe

Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams



İnsanlar nede doğar? Neden ölürler? Neden bu ikisi arasında geçen zamanın büyük bir bölümünü dijital kol saatleri takarak geçirmek isterler?

*

Ben Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin daha önce filmini izlemiştim ama ne anlatıyor, ne anlatmak istiyor, filmde neler oluyor anlamamıştım. Kafamda hep bir soru işareti vardı ne bu şimdi diye. Filmi izlerken aslında bir kitap olduğunu da bilmiyordum. Kitabın yayınevinin değişmesi ve birçok kişi tarafından konuşulmaya başlanması beni de kitabı okumaya itti. Buna rağmen kitabı almak konusunda bir eyleme geçemiyordum. Ben de bu yüzden bir arkadaşıma aldırıp sonra ona okutup o beğendikten sonra da okumak için ondan aldım.

**

Arthur Dent, bir sabah uyandığında kapısının önünde bir sürü iş makinesi bulur. Kestirme bir yol yapmak için onun evini yıkmaya gelmişlerdir. Ama Arthur’un o gün yaşayacağı en şaşırtıcı ve üzücü olay bu değildir. Gökyüzü, süper otoyol yapmak için Dünya’yı yok etmeye gelen uzaylı gemileriyle doludur ve Arthur, uzaylı olan en yakın arkadaşı sayesinde otostop çekerek bu uzay gemilerinden birine girer. Ne yazık ki Dünya yok edilir, Arthur’sa hiç bilmediği uzayda havlusu ve sabahlıklarıyla imkansızlıkların mümküne dönüşmesiyle yolculuk yapmaya başlar.

***

Kitabı çok sevdiğimi üstüne basa basa belirtmeliyim. Noktasına virgülüne kadar her yeri çok güzeldi. Özellikle en sevdiğim kısımsa hikaye başlamadan önce geçen yazarın önsözündeki gezegenden nasıl ayrılabilirsiniz kısmıydı. Ayrıca kitabı okurken filmden bazı karelerin gözümde canlanıyor olması da beni daha çok bağladı kitaba galiba. Şuan iyi ki de okumuşum diyorum.

Bunu ve serinin diğer kitaplarını en kısa zamanda kitaplığıma eklemek için sabırsızlanıyorum. Sizi de benim kadar mutlu etmesi dileğiyle, iyi okumalar.


İşin içinde periler olduğuna inanmadan da bir bahçenin güzel olduğunu göremez miydi insan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder