Bazen
insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu
hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı. Herhangi bir iz
taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır.
Kabuk Adam,
okurken çok zorlandığım bir kitap oldu. Bu kötü olmasıyla ya da diliyle alakalı
değil de bunun sebebi okurken kendimi içerde çok fazla görmemle alakalıydı
bence. Kendi acımı gördüm, kendi kırgınlıklarımı, kendi yaşama mücadelemi
okudum gibi bir şeydi yani. Hem mutluydum okurken hem korkmuş hem de
hırpalanmış, sonunu fark etmeme rağmen merakla ve ümitle okudum. O yüzden bu
kitap benim için çok farklı bir yere sahip olacak. Kafamın içinde sürekli
göreceğim onu. Şunu da söylemek isterim öyle herkesin de kolay kolay beğeneceği
bir kitap olduğunu da düşünmüyorum. Kolay bir kitap değil çünkü Kabuk Adam.
Oysa,
katiller de herkes kadar, belki de herkesten daha duyarlı olabilirler ve
babaların kızlarını öldürmeleri de görülmemiş bir şey değildir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder